İç Düello

29 harfin çeşitli kullanım alanlarına bir yenisini daha ekleyip bazı hüzünsel meselelerimizi anlatsınlar istiyorum. Emrivakilerden pek hoşlanmamış olacak ki bu isteğime pek ılımlı yaklaşmıyor. Çok görüyor bana birkaç kelamı. Peki, olsun. İnadımla baş edemeyecek gibi gözüküyor.
 Yazıyor.... Siliyor.... Yazıyorrrr.... Sililyorrrrrr...
Bu hikaye bir süre böyle devam ediyor. Sonunda ikna ediyorum onu hüzünlerimize ortak olmaya..
Sonbaharın gelişinden midir nedir etrafta ''sözde'' Cemal Süreya sözleri bile türüyor. Hüzünlerini başkalarına atfetmek,bu ne bencillik sevgili dünyalı?
Sahiden solan yalnızca yaprakları mı dünyanın yoksa umuda olan inancın mı?
Zaten varoluşumuzdan bu yana hep ezilmedik mi cevabını bilmediğimiz soruların altında ?
Belki evet, belki hayır,belki boşluk...
Kalp boşluk sevgi boşluk. Akıl boşluk, akıl boşluk, akıl koca bir boşluk..
Tüm bu boşlukları doldurmak evrenin verdiği sorumluluk.
Sorumluluk bilincini kaybettiren akıl.
Akıl?
.
.
.
.
Boşluk...
Eski bir kaset gibi sardık mı yine başa? Dönüp dolaşıp aynı yere gelmekten yorulduğum oluyor zaman zaman. İşte tam böyle zamanlarda inanıyorum dünyanın yuvarlak olduğuna. Merak ediyorum üzülüyor mudur insanlara yaşattıklarına? Bence üzülmek en çok onun hakkı da..

Dakikalar içinde zincirledim yine hüzünleri birbirine. Olunca tam olsun, olmazsa hiç olmasın denklemini kurdum.
Eskiden denklem çözümlerinde pek başarılı sayılmazdım ,belki bir şeyler değişmiştir umudunu yeşerttim işte. Başıma buyrukluğuma sığınarak...

Elimde olmayan hüzünlerle dilimde olanları karşı karşıya getirdim. Hangisi galip, hangisi mağlup bilinmez..

                                                                                     Umudu olan kazansın !

Yorumlar

Popüler Yayınlar