Miya

Tükenmez diye rivayet edilen kalemin tükenmişliğiyle ve nasır tutmuş parmağımla yazıyorum bu yazıyı. Aklımdan süvariler gibi geçiyor kelimeler. Oradan oraya koşuşturuyorlar. Bağırıyorlar, çok fazla bağırıyorlar. Aklımı kaçıracak gibi oluyorum. Aklım benden kaçacak gibi oluyor. Aklıma hâkim olamıyorum! Susun artık , yavaşlayın, durun artık!
Galiba yavaşlıyorlar, kol kaslarım gittikçe güçsüzleşiyor. Yazacağım, asla pes etmeyeceğim. Biliyorsun annen pes etmeyi sevmez Miya.
Annen Miya, senin annen bütün yalanlara, bütün ihanetlere rağmen ayakta kaldı.
Çıldıracağını sandığı vakitlerde kalemine sığındı. Seni her şeyden çok sevdi. Annen seni kalbi gibi sevdi Miya. Yaşadığı müddetçe seni bırakmayacağına söz verdi. Elleriyle besledi seni, tüm özeniyle kurdu yuvanı. Peki sen ne yaptın?
Sen de annene ihanet ettin Miya. Bizi bırakıp o kadınla kaçan baban gibi, beni görünce etrafa kaçışan çocuklar gibi, sana saldıramaya çalışan o hayin kedi gibi, herkes gibi sen de annene ihanet ettin.
Sana dedim, kafesini açtığımda çizdiğim sınırları aşmayacaktın. Verdiğim yemlere burun kıvırmayacaktın. Annenden ötüşünü esirgemeyecektin! Sevmedin beni.
Sevmediniz.
BENİ SEVMEDİNİZ!
Buradaki sevimsiz önlüklüler seni benim öldürdüğümü söylüyorlar. Bunu iddia eden bir tanesini göbek deliğinin tam üstünden ısırdım. Ben bunu yaparken onun attığı çığlıklar hızımı daha da arttırdı. Isırdıkça zevkim katlandı. Zevkim katlandıkça daha çok ısırdım. İhanetin bana müthiş lezzetler keşfettiriyor Miya.
Hahahahahaha.
Gürültü, çok gürültü. Süvariler, süvariler toplandılar!
Benim ellerimde senin kanın yok Miya! Bunu kimseye kanıtlayamıyorum!
Buraya gelirken giydirdikleri tüylerin kadar beyaz, şık bir gömlek vardı. İşte o göbek deliğini ısırdığım herif tekrar giydirdi gömleği. Yahu burası ne garip bir yer? İnsan kötülük yaptığı için ödüllendirilir mi? Anlayamıyorum...
Her gün özenerek taradığım tüylerini ellerimle teker teker yolmak istiyorum. Biliyorum çünkü tüylerin olmadan dayanamazsın soğuğa. Ama ellerimde senin kanın yok Miya!
Tükenmez denilen bir şeyin tükenmesi kadar canımı sıkan çok az şey var. Tükenen sevgiler, tükenen aşklar, tükenen sabırlar, tükenen kalemler, bir de senin gidişin.
''Uçup gitmek'' deyimini bizzat yaşadın mı yani uçup giderken? Ki var mıdır içinde gitmek eylemi barındıran bir güzellik? Bence yoktur. Varsa da tükenmiştir.
Sahi Miya, süvariler; onlar da istemez mi tükenmek? Tükenirlerse darılmam.
Yahu vallahi darılmam.
Ama sana dargınım. Yazmakla bitmeyecek bir dargınlık bu. Geçtiğin bütün kara parçalarından nefret ediyorum! Beni yapayalnız bırakışından nefret ediyorum! Beni sevgisiz bırakışından nefret ediyorum en çok! Önlüklülerden, ilaçlardan, göbek deliklerinden, tükenenlerden, her şeyden!
Hayır,yok hayır, olamaz. Hayır, onlar geliyorlar! Süvariler geliyorlar! Çok kalabalıklar, hayır!
Benim ellerimde senin kanın yok Miya!
Geliyorlar Miya!
Tükeniyorum Miya!
Duydun değil mi beni?
Benim ellerimde senin kanın yok Miyaaa!
Miyaaaaaaa!...
 
                                         (KEŞKE DERGİSİ / 27.SAYI)

Yorumlar

Popüler Yayınlar