‘’İLÂHİİİİ’’ ADALET!
Madeni para.
Maddi anlamda pek iş görmez, ama
işe yaramaz bir şey olduğunu söylemek, ona yapılmış bir haksızlıktır. Bir kere
nettir; ya yazıdır ya tura. Ya kazandırır ya kaybettirir. Dürüsttür de, öyle
kazandırırmış gibi yapıp bir anda kaybettirmez. Bakınız, bir bozuk para kadar
olamadı şu insanoğlu!
Ne içi birdir ne dışı. Ne tam
iyidir ne tam kötü. Ne sevdirir ne nefret ettirir. Ne gelmeyi bilir ne gitmeyi
bilir.
Bir yarım kalmışlık, asla bir
bütün olamamışlık. Hep bir mışmışlık hep bir mişmişlik…
Çözüm odaklı bir şeyler arıyorum,
bir türlü bulamıyorum. Tuttuğum yerlerden kırılıyor dallar. Ama suç benim mi ?
Değil tabi, onların. Suç
dalların. Söylemiyorlar, bileyim. Göstermiyorlar, göreyim. Hayatları üç maymun;
görmedim, duymadım, bilmiyorum.
Yalnız son madde konusunda pek
emin değilim sanırım. Çünkü onlar her şeyi bilir. Hem de her şeyin en iyisini
bilir. Bilmemeleri gibi bir seçenek henüz daha varolmamıştır. Hoş, öyle bir
seçenek varolduysa da inkâr ederler. Bir şeyi inkâr etmek en büyük
meziyetleridir zaten.
‘’İtiraz ediyorum Hâkim Bey! Bir
şeyleri bilmediğimi iddia eden herkese itiraz ediyorum!’’
Tabi Hâkim Bey’in takdiri ama ben
olsam, bu gereksiz itirazları kati surette reddederdim! Hatta itiraz sahibini
tutar yaka paça salondan dışarı atardım. Mümkünse o salonda böyle insanlar
bırakmazdım. Gerçi koca salon, hepsini dışarı atmak çok zor. Önemli olan aynı
salonda (mümkün olduğunca uzak) onlarla yaşayabilmek. Yoksa nereden bilecekler
aslında o kadar çok şey bilmediklerini? Bir şey bilmediklerini bilmeye hakları
yok mu? Bilmediklerini öğrenmeye hakları yok mu ? Egolarından
arınabileceklerini fark etmeye hakları yok mu? Kendilerinden başkalarının da
yaşadığını, kendilerinden başkalarının da başarabildiğini öğrenmeye hakları yok
mu? Kendilerinden başkalarını da sevebileceklerini öğrenmeye hakları yok mu ?
Gerçekten bilmeye hakları yok mu ?
Bu insanlara adalet gerek Hâkim
Bey!
Öyleyse affınıza sığınarak
soruyorum:
YAZI MI TURA MI?
Yorumlar
Yorum Gönder