Ceviz Ağacı

Gülhane Parkı'nda kimsenin fark etmediği bir ceviz ağacı hüznü, bir Nazım Hikmet hüznü çöküyor üzerime.
Aslında yüzlerce ağaç var, hatta belki birbirinin aynı gibi gözüken onlarca ceviz ağacı..

Fakat seni ilgilendiren tek bir ceviz ağacı vardı.
Bu ağacı henüz fidanken tanıdın. Büyüyüp gölge veren heybetli bir ağaç oluşuna an be an şahitlik ettin. Dallarına yuva kuran kuşlara nasıl sahip çıktığını sen gördün. Seni hiçbir zaman gölgesinden mahrum etmedi, çok iyi bildin.
Zaman geçti ve  her ağaç gibi o da hırçın soğukla baş edemedi. Çok denedi; dimdik durdu, ara sıra yalpaladığı da oldu. Evet ayakta kaldı fakat gücü yapraklarını kaybetmemeye yetmedi. Bu mağlubiyet sonrası yeteri kadar gölge verememeye başladı. Ama sen onu suçladın. Yaprakları elinden alınan bir ağacı gölge verememekle suçlamak ne kadar adil?
Bir ceviz ağacı, hırçın soğukla baş edemedi diye artık ceviz ağacı değil midir?
Kendinden bir şey kaybetmiş midir?
Sanki bambaşka bir ağaçmış gibi ötekileştirilmesi veya fark edilmemesi haksızlık değil de nedir?
O meşhur dizelerinde ne demişti Nazım;


Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda
Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında..

Yorumlar

  1. Bu dizelerin hikayesi de güzeldir ama vaktinden önce anlatılırsa tadı kaçar...

    YanıtlaSil
  2. Doğru vakit kime göre doğru veya neye göre doğru?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru vakit demedim vaktinden önce dedim...

      Sil
    2. Söylediğinizden 'Söylenmesi gereken vakit, doğru vakittir' yargısı ortaya çıkıyor. Buna istinaden söylüyorum :)

      Sil
    3. Peki matmazel şiir de yazıyor musunuz ? Benim ilgi alanım daha çok şiirdir. :)

      Sil
  3. Şiir apayrı bir dünya, pek yetenekli olduğum söylenemez☺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiir yazamıyor olabilirsin ama sana şiir mutlaka yazılmalıdır çünkü çok güzel gülüyorsun... :)
      Hani Erdem Bayazıt'ın dediği gibi: "Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar." dediği gülüş var sende...

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar