Boşluk Doldurma
Serin bir haziran gecesi. Saat gece yarısını geçmek üzere.
Terastaki o rahatsız sandalyede tahmini olarak 1 saattir oturuyorum.
Karşımdaki manzara yaşadığım bu küçük ili gözümde kısa bir süreliğine
büyütüyor. Manzaram ateşböceklerinin sesiyle birleştiğinde içimi derin bir
huzur kaplıyor. Gözlerim irili ufaklı evlerin geceye yaydığı ihtişamlı ışıkları
görse de bakış açım yaklaşık bir saattir sabit:
Boşluk.
Bahsettiğim bu boşluk duygu boşluğu da olabilir, insan boşluğu da.
Ha tabii bir de uzay boşluğu…
Peki içinde kendimi kaybedeceğim kadar büyük ya da sonsuz olanı hangisi?
Siz mi bana soruyorsunuz ?
Peki…
Eğer realist bir insan olsaydım bu soruya vereceğim cevap kesinlikle “uzay
boşluğu” olurdu.
Fakat ne yazık ki inanılmaz yeteneksiz olduğum bir konudur realite.
Bu yüzden cevabım kesinlikle “duygu boşluğu”.
Doldurulması epey zor, fakat asla imkansız değil.
Mühim olan bu boşluğu doldurabilmek için gereken cesareti göstermekte.
Mühim olan gerçekten istemekte.
Yanlış anlamayın, “ isteyebilmekte” demiyorum.
Demiyorum, çünkü “-ebilmek” dilbilgisel olarak her ne kadar yeterlilik
ifade etse de bana pek yeterli gibi gelmiyor. Sanki kelimeyi “belkiii”lere
sürüklüyor, sanki kelimenin kendinden eminliğini alıp götürüyor.
İşte bu yüzden ben gerçekten İSTİYORUM.
Düştüğü bu boşluğun içinde, yolunu kaybetmiş herkesi ışığa sürüklemek
istiyorum.
“Yeniden sevebilirim.” diyen herkes “Yahu ben yeniden severim!” desin
istiyorum.
Umut etmek yetisini kaybetmişlere umudu aşılamak istiyorum.
Kendinden başka kimseyi önemsemeyen bir insana dünyadaki tüm canlılardan
söz etmek istiyorum.
Mutlu olmayı öğrenemeyen insanlara tekrar tekrar aynı dersi anlatmak
istiyorum.
Nefret tohumları ekilmiş kalplerin kurak toprakları olsun istiyorum.
Tüm bu boşlukları 36 renkli boya kalemlerimle, dilediğim gibi boyamak
istiyorum.
Bir de ülke yönetiminin başına Pollyanna geçsin istiyorum.
İşte böyle fütursuzca:
İSTİYORUM
SEVİYORUM
UMUT EDİYORUM
MUTLU OLUYORUM
GÜLÜYORUM
AĞLIYORUM
HİSSETMEKTEN KORKMUYORUM !
Ve ben tüm bunları yaptığımda ışığı görüyorum.
Öyle parlak,
öyle ihtişamlı,
öyle umutlu…
Yorumlar
Yorum Gönder